Yazı Tura
Film, Philip Zimbardo isimli psikoloğun cezaevlerinin insan davranışı üzerindeki etkilerini göstermek için bir hapishane deneyi yapması üzerine işler. Bana göre filmdeki hapishane, hayatı; zimbardo, sistemi; gardiyanlar, halktaki üst mertebeden kişileri; mahkumlar, halkı temsil ediyor. Filmde Zimbardo’nundediği gibi; cezaevleri ise köleliği temsil ediyor hem gerçek anlamda hem de sembolik anlamda. Deneyde seçilen kişilerin mahkum ya da gardiyan olarak belirlenmesinde yazı-turanın kullanılması direkt olarak kaderi açıklıyor. Şanslı isen gardiyan değilsen mahkum… Gardiyanların mahkumlar üzerinde otorite kurması için üniforma giyip gözlük takması günümüzde dış görünüşün ve üniformanın saygınlık kattığı düşüncesinin hakim olmasıyla eş değer.
Yapılan deneyde mahkumlara tek tip elbise giydiriyorlar ve onları standart bir şekile sokuyorlar. Sisteme köle olan mahkumlar yani benim benzetmemle halk, dayatılan standart tipe uymak zorunda bırakılıyor. Ve birey olma duyguları ellerinden alınıyor. Mahkum bu düzende kendine hizmet ettiği için sisteme karşı geldiği an kaybeder. Gardiyan ise sisteme hizmet ettiği için hep kazanan taraf olur. Hapishaneyi yani dünyayı benim için üst mertebeden insanları temsilen eden gardiyanlar yönetir. Mahkumların (halkın) hiçbir yetkisi ve hakkı yoktur. Yıllardır süregelen bu düzende aşılanan, öğretilen budur. Tanrıya inanma konusunda da bu böyledir. Filmde bir konuşma arasında mahkuma “ Tanrıya inanıyor musun?” sorusu yöneltildiğinde evet cevabını veren mahkuma “Neden?” sorusu sorulur. Mahkum bana öğretilen bu şeklinde cevap verir. İnsanın yaşadığı toplum, aile yapısı, coğrafi konum gibi etkenler insanda tanrı kavramını şekillendirir. Tanrıya inanmak, inanmamak ya da varlığı üzerine bilgiler küçüklükten bu yana öğretilir. İnsan kendi düşünceleri şekillenmeye başladığında akıl yürütme ile doğruya ya da kendince doğru bulduğuna yönelebilir. Ya da bu sisteme köle olmaya; sadece öğretilene, dayatılan düşünceye itaat etmeye devam ederek yaşamını sürdürebilir.
Bu film, insanın sistemin neresinde olduğunun kendi düşüncesine ve hareketlerine yön verdiğini anlamama yardımcı oldu. Üniformayı giyip sisteme hizmet de edebilirsin. Ya da mahkum elbisesi giyip yalnızca bir sayıdan da ibaret olabilirsin.