blog-image

Öğretmenden büyük milletvekili mi var ?

Öğretmenden büyük milletvekili mi var ?

 

Devletler ve ona tabi olan topluluklar bir gün kendi yöneticisini seçmek ve toplumdaki idari düzeni sağlamak için bir seçim ve süreç geçirirler. Bu seçim ve süreçlerin ardından toplum, içlerinden en … diyerek başlayan özellikler ile ilgili neticeye vardıkları kişiyi başa getirirler.

Liderlerin ve yöneticilerin betimlenmesine neden olan bir takım kişilik özelliklerinin çoğu doğuştan kazanılmıştır. Bunlara örnek olarak; sinirli olması, hareketli olması, atılgan olması, tez canlı olması gibi bazı özellikler. Bu özellikler gün yüzüne çıktıkları anda anne ile buluşurlar. Evet yanlış duymadınız ‘’Anne’’ tüm kişiliğimizin yontuk bir halden, medeni bir hâle gelmesine büyük katkıları olan o kutsal dünya. O dünya kimi zaman nasırlı elleri ile, kimi zaman çatlak eller ile, kimi zaman şefkat ile, kimi zaman da sevgi ile dokunur yüreklerimize. Bu temas bir kere başladı mı durdurmak istemez anne ile çocuk, çünkü yaşam o ellerde hissedilir, dudaklardan akan sözcükler ile başlar insan dünyayı tanımaya. Çocuk bir kere başladı mı soru sormaya? Durdurmak istemez bu merak güdüsünü ve bırakamaz bu güdüyü bir ödül ile karşılayan annesini ve onun ile olan dünyasını. Anne başlar bu sorulara yanıt aramaya ve cevap vermeye ‘’aslında annelerde çocuklar ile beraber büyürler’’. Anne tüm sorulara bir cevap veremeyeceğini bu soruların daha büyük bir özen ve disiplin içerisinde cevaplanması için çocuğunu bir okula yazdırır.

‘’İlk öğretmenim annem.’’

Çocuk okula şöyle bir uzaktan baktı ve kendisi gibi meraklı dünyayı tanımaya hevesli birçok arkadaşını gördü. Ama bir yandan da annesinin elini sımsıkı tutmuştu. Çünkü o en kutsalıydı bu eğitim yolculuğunda (Aile). Annesi onu sırasına oturttu ve onu kendisi gibi olduğuna inandırdığı bir ‘’öğretmene’’ teslim etti.

Anne çocuğuna şöyle seslendi: ‘’Benim gibi bu dünyada sorularını ön yargısız ve içten cevaplayacak tek kişi öğretmenindir. O senin de benim de kutsalımdır. Eğer beni sevdiğini söylemek istiyorsan öğretmenine soru sormaktan asla vazgeçme ve onu asla üzme’’

Annem bir nasihatten daha çok hayatın altın anahtarını ellerime sunmuş, kiminle soru cevap yapılacağını ve kimleri dikkate almama kadar birçok ayrıntıyı bir cümle içerisinde bana vermişti. Annem kendimi yetiştirme noktasında bana durmadan, sıkılmadan yardımcı oluyor. Öğretmenim ise yaşam yolculuğunda ki o balta girmemiş ormanlarda rahatça bilgi ile yürümemi sağlıyordu. Senelerce öğretmenim ile beraber uzun bir yol aldık ve eğitim hayatımın sonuna geldim. Öğretmenim bu sürecin bir parçası ve fedaisi olarak yeni yarınlara, yeni kuşaklar yetiştirmem noktasında bana telkin ve öneride bulundu.

‘’İlk yol arkadaşım öğretmenim’’

Her meslekte bir işi diğerine öğretmek varken, bizim farkımızın sadece yaptığımız işin değil ‘’Öğretmeyi de öğrettiğimizi ‘’ hatırladığımı fark ettim. Gelecek yarınların inşasına, toplumların ihya ve refahına, yeni fedai ve yol arkadaşlarının bulunmasına ve yetiştirilmesine, toplumda ki tüm meslek gruplarının bir öğretmen tarafından yetiştirildiğinin ve buna itafen;

Tüm öğretmenlerin bu toplumun gerçek vekilleri olduğunu ve milletin vekili olabilmemin en önemli yolunun milletin yetiştirilmesi noktasında ki yıllanmış deneyim ve tecrübenin genç kuşaklara aktarılması noktasında geçen bir ömrü ölçüt olarak almak bu toplumun en büyük sermayesi olacaktır.

Vesselam…

 -Mehmet Yusuf turan   

https://newspdr.com/

Mehmet Yusuf Turan

Bir adada dünyaya gelen, anne ve babası çiçekçi, iki kız kardeş sahibi kaotik ve problemli durumların ustası, bilim ve kitap meraklısı insanlardan bir insan.

Binlerce Mutlu Öğrenciye Katılın!

Bültenimize abone olun ve en son haberleri ve güncellemeleri alın!