blog-image

EĞİTİMİN İÇİNDEN

EĞİTİMİN İÇİNDEN

Çocukların karakter yapısı öncelikle aile ortamında oluşmaya başlar daha sonrasında da okul ve sınıf ortamlarında gelişmeye devam eder. Bu yönüyle özellikle sınıf ortamlarının çocuğun gelişiminde önemli olduğu unutulmamalıdır. Çocuklara sınıf ortamında daha çok karar alma, görev üstlenerek sorumluluk alma ve bunun sonucu olarak sorumluluk bilincini geliştirme, hayatta karşılarına çıkan sorunların üstüne giderek çözüm yolları arama, belirsizlik durumları ile karşı karşıya kaldıklarında cesaretli bir şekilde çözüm odaklı hareket edebilme becerileri kazandırılmalıdır. Bu beceriler kazandırılırken çocuğun gelişimsel özellikleri göz önüne alınmalı yani hangi yaşta hangi tür öğrenme deneyimlerine açık olduğuna dikkat edilmelidir. İçinde bulunduğu gelişimsel dönemin gerektirdiği beceriler çocuğa kazandırılmaya çalışılmalıdır bunu yaparken çocukların dikkatini çekecek ve motivasyonlarını artıracak yöntemler kullanılmalıdır.

Çocukların öğrenme süreçlerini anlamak etkili bir öğrenme ortamı oluşturmak temelde öğrenme psikolojisine ve teknolojiye dayanır. Öğrenme süreçlerini desteklemek amacıyla dijital teknolojiler ve çocuğun gelişim özelliklerine uygun öğrenme materyalleri tasarlanabilir. Öğrenme psikolojisi; çocuğun nasıl bilgi edindiğini bu bilgileri edinirken nasıl bir strateji kullandığını araştırır. Ayrıca gelişim dönemlerine uygun olarak hafıza, dikkat ve problem çözme gibi konuları ele alarak çocuğun edindiği bilgileri işlevsel hale getirmesini sağlamaya çalışır. Eğitimde amaç eğitim öncesi ve sonrasında ölçülebilir, gözle görülebilir bir değişimin oluşması ve bu değişimin yaşam biçimi haline dönüşmesidir yani eğitim yalnızca bilgi yükleme süreci değildir aynı zamanda öğrencilerin karakterine ve kişiliğine de büyük oranda yön veren bir süreçtir. Öğretim sürecinde öğrencilere uygun, onların ilgi ve yeteneklerini ön plana çıkaran bir eğitim ortamı hazırlanmalı ve öğrencilere yeteneklerini sergileme fırsatı verilmelidir. Kendisini tanıyan, ilgi, ihtiyaç ve isteklerinin farkında olan bireyler gelişimlerini olumlu yönde ilerletebilmektedir. Çevre imkanları ve çocuğa verilen desteklerde bu bilinçte oluşturulmalıdır.

Öğretmen, öğrenmeyi gerçekleştirmede öğrenciyle doğrudan iletişim halinde olmalıdır. Geleneksel eğitim anlayışında öğretmen merkezli bir öğretim söz konusudur ama çağdaş eğitimle birlikte bu durum yerini yavaş yavaş öğrenci merkezli eğitime bırakmaya başlamıştır. Aynı zamanda teknolojinin gelişmesiyle birlikte eğitim alanında değişim ve gelişmeler söz konusudur bu yüzden öğretmenlerin bu değişim ve gelişmeleri takip ederek uyum sağlamaya çalışmaları gerekmektedir. Öğretmenleri yetiştirirken sürekli bir değişim ve uyum içerisinde olmaları gerektiğini benimsetmek gerekmektedir.

Öğretim teknikleri, dersin ya da konunun hedeflerini öğrenciye kazandırmak için kullanılan etkinliklerdir. Öğrencileri gerekli bilgi ve beceriler ile donatmamıza yardımcı olacak çok sayıda öğretim tekniği vardır ama henüz etkin ve yaratıcı bir şekilde kullanıldığı söylenemez. Bulunulan kuşağın dilinden anlayan ve çocukların düzeyine inebilen öğretmenler gelişimi olumlu yönde ilerletebilir. Bu nedenle öğretmenlerin kendilerini yeniliklere açık şekilde tekrar tekrar geliştirmesi çocuğunda olumlu gelişimi için oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra öğretmenlerin aile ile iletişim halinde bulunması da çocukların gelişimlerini olumlu yönde desteklemektedir. Çocuğun sınıfta kazanmış olduğu davranışın aile içerisinde de kabul görmesi ve desteklenmesi gelişimini olumlu yönde etkileyecektir.

Çocuğa uygun eğitim ortamı hazırlanırken hayatta karşılaşacağı zorluklara, durumlara, problemlere ve etkinliklere yer verilmelidir yani okul ortamı hayattan kopuk yapay bir ortam olmamalıdır. Öğretmen öğretimin temel ilkelerinden olan yaşama yakınlık ilkesini derslerinde etkin bir şekilde uygulamalıdır. Bu ilke öğretim yöntemlerinin günlük yaşam deneyimlerine yakın olmasını vurgular. Teknoloji, yaşama yakınlık ilkesinin uygulanmasında önemli bir rol oynar çünkü teknoloji, eğitim materyallerini günlük yaşam deneyimlerine daha yakın hale getirebilir. Daha iyi bir öğrenme deneyimi sunarak bu öğrenme deneyimlerini anlamlı hale getirmeye yardımcı olur. Teknoloji bu öğrenmeleri izlemek için çok sayıda yöntem ve araç sunar. Mesela teknoloji öğretmenin öğrenciye anlık olarak geri bildirim vermesine imkân sağlayabildiği için öğrenme sürecinde çocuk hatasının daha hızlı farkına vararak bu hatasını iyileştirebilir. Ayrıca teknoloji bireysel öğrenmeyi destekleyerek eğitim materyallerinin kişileştirilmesine olanak sağlar yani her bireyin kendi hızında öğrenebileceği bir ortam sunar. Kısacası teknoloji eğitimcilerin daha iyi öğrenme deneyimleri sunmalarına yardımcı olmakla kalmaz; öğrenmeyi gerçek yaşam deneyimleri ile birleştirerek, hayattan kopuk olmayan günlük hayatla bağlantı kurulabilen daha kalıcı bir öğrenme deneyimi sunmaya yardımcı olabilir.

 

 

 

 

 

https://newspdr.com/

Ümran Sultan KIRATLI

Merhaba, ben Ümran Sultan Kıratlı. 1997 yılında Kahramanmaraş' ta doğdum. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümü mezunuyum.

Binlerce Mutlu Öğrenciye Katılın!

Bültenimize abone olun ve en son haberleri ve güncellemeleri alın!