NOMOFOBİ
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımıza birçok yenilik geldi. Bu yeniliklerin bir kısmı olumlu iken ne yazık ki bir kısmı da olumsuz etki yarattı. Bu olumsuz etkilerden biri de son yıllarda giderek artış gösteren Nomofobi. Peki nedir bu nomofobi? Nomofobi, İngilizce “Nomophobia (no mobile phone phobia)” kelimesinden türetilmiş bir kısaltmadır. Kullanımı giderek artan “cep telefonlarından uzak kalmak ve bu nedenle iletişimden kopmak korkusu” olarak tanımlanmıştır. Cep telefonu kullanımının çocuk yaşlara kadar düşmesi ve kullanımın yaygınlaşmasıyla birlikte nomofobiye yakalananların sayısı da tüm dünyada giderek artmaktadır. BTK’nın yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye, cep telefonu kullanımında dünya genelinde ilk 10’da yer alıyor. Akıllı telefon kullanıcılarının sayısı ise 31 milyonu geçerek toplam nüfusun 8’ine ulaştı. Nomofobiye yakalanmamızdaki en belirgin sebep olarak ise cep telefonlarının can yoldaşımız haline gelmesi yani onlardan ayrılamıyor oluşumuz gösterilebilir.
NOMOFOBİ BELİRTİLERİ
- Cep telefonunu kaybetmek ve kapsama alanı dışında kalmaktan korkarak titreme, panik gibi fizyolojik belirtiler göstermek
- Cep telefonunu kapatamamak
- Şarjın bitmesine karşı tedbirli olmak
- Cep telefonunun ve şarj aletinin yanında olup olmadığını sürekli kontrol etmek
- Cep telefonu güvenli bir yerde olsa dahi onu kaybetme endişesinin sürekli mevcut olması
- “Phantom Cellphone Syndrome” yani kişinin cep telefonu çalıyor gibi hissetmesi
- Bu korkunun çok uzun bir süredir devam etmesi ve kişinin günlük yaşamını etkisi altına alması
NOMOFOBİ TEDAVİSİ
Nomofobik isen endişelenmene gerek yok! Hayatında yapacağın birkaç düzeltme ile bundan uzak durabilirsin. İşte bunlardan birkaçı:
- Sosyal medya bildirimlerini kapatmalısın.
Bu nasıl mı mümkün olacak? Yalnızca çağrı ve mesaj bildirimlerini açık bırakarak. Günde üç öğün yemek yiyormuş gibi (elbette yemek gibi yaşamsal bir ihtiyacımız değil) sabah, öğle ve akşam (yatmadan en az yarım saat önce) mesajlarına cevap verebilirsin. İlk başta oldukça zor gelecek ama alışacaksın. Korkma, her şey senin elinde.
- Telefonu oldukça uzun bir şifreyle kilitlemelisin.
Kolay ve hızlı bir şekilde hemen ulaşabilmek adına kısa şifreleri tercih ediyoruz ve bu da telefon kullanımımızı artırıyor. Bundan uzaklaşmak için uzun bir şifre tercih etmeliyiz. Mesela bu en az 15 karakterden oluşan bir şifre olmalı. Bunu yaptığında telefonu sürekli açmaktan bir nebze de olsa kurtulabilirsin.
- Mesajlara hemen cevap vermemelisin.
Bu oldukça zorlayacak ama unutma, dilersen yapamayacağın bir şey değil! Ailen ve önemli kişilerden gelen mesajlar (onlar da acil bir durum oluşturabileceği için) dışındaki mesajları da günde üç kez cevaplayabilirsin. Yapılan araştırmalara göre de mesajlara hemen cevap vermek yerine farklı zamanlarda yanıtlamak daha verimli bir iletişim sağlıyor.
- Alarm saatlerin gerçekçi ve çoğunlukla aynı olmalı.
Evet, yanlış duymadın. Aynı saatte uyanmaya özen göstermelisin. Bu senin verimli bir uyku alabilmen için de oldukça önemli. Anlayacağın “telefonu sadece akşamdan kurduğum alarmlar için kullanıyorum” gibi bir bahaneye gerek yok.
- Telefonu kullanmak için kendine sınırlar koymalısın.
Elbette bu, “kullanım süremi azaltmalıyım” demek değil. Bunun yerine; ü Yemek yerken telefon kullanmak yok! ü Biriyle iletişim halindeyken telefon yok! ü Uyumadan yarım saat önce telefon yok! şeklinde olmalıdır.
- Bir işle meşgulken senden olabildiğince uzakta durmalı.
Çünkü yanındayken, yakınındayken onunla daha fazla vakit harcıyorsun ve bu da ister istemez dikkatini dağıtıyor. Erik Altmaan tarafından 2015 yılında yapılan bir araştırmada dikkatin dağılmasının sadece 2,7 saniyede bile olsa yapılan bir işte hata yapmayı iki kat artırdığı gözlenmiştir.
- Kendine uğraşlar bularak ve sosyalleşerek bu fobiyi yenebilirsin.
Bu, aslında bağımlılıkların tedavisinde de kullanılan bir tavsiyedir. Yeni insanlarla tanışıp boş vakitlerini değerlendirecek faydalı hobiler bularak bu esaretten kurtulabilirsin.
- Aile ve arkadaşlarından yardım talep edebilirsin.
Telefonunu kullanmak için belirlediğin sınırı aştığında veya herhangi bir olumsuzluk gözlemlediklerinde sana iletmelerini isteyebilirsin. Bir iş yapacağın zaman telefonunu onlara bırakabilirsin.
- Tabii ki en önemlisi de bir nomofobik olduğunu kabul etmeli ve kurtulmayı gerçekten istemelisin!
Tüm bağımlılık ve korkulardan kurtulmak için öncelikle bunu kabul etmelisin. İnkâr edersen süreç uzamaya devam edecektir. Yine kabul etmek kadar önemli bir diğer etken de kurtulmayı gerçekten istemen. İstedikten sonra bu konu hakkında motivasyonun artacak ve çabalamaya başlayacaksın.
Unutma, sen istedikten sonra başaramayacağın hiçbir şey yok!
Eda Selin Şahin
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik bölümünden 2022 yılında mezun oldum. Eğitim hayatım süresince çeşitli kurum ve kuruluşlarda gönüllü ve zorunlu stajlar yaptım. Halen ruh sağlığı alanında hizmet veren birçok topluluk ve platformda çeşitli görevlerime devam etmekteyim.