KORKUNUN ESİRİ OLMA(K) !
Korku,
insan oğlunun derinden hissettiği en çarpıcı yegâne duygudur. İnsanın gözünü
karartan, mücadele gücünü kıran ve aciz bırakan, çoğu zaman aşkı, vefayı,
arkadaşlığı bile aşan histir. “Yüksekten korkma, karanlıktan korkma, bir
yakınını kaybetmekten korkma, başaramamaktan korkma, bir kişiden ve ya bir
nesneden korkma.”.Görülüyor ki hayatın her alanında kendine has korku türleri
var, ve her biri tek başına hayatı karanlıklara itmeye etmeye yetecek güce
kavuşabiliyor. Korkuyu bu denli güçlü yapan şey nedir peki? “Sorunsuz yaşamak
içgüdüsü.”. Korku anındaki fizyolojik tepkilerimize odaklanırsak vücudumuzun
oradan uzaklaşmak, çözüm bulmak yerine durumu ertelemek üzerine tepki verir,
ter bezleri yanlış tepki vererek aniden elleri terletir, akciğere oksijen
miktarı yeterli olmasına rağmen sık sık nefes almaya başlar, gözler sadece bir
noktaya odaklanır etrafta başka nesne yokmuşçasına… Oradan uzaklaş, bu
fikirlerden uzaklaş yoksa vücudun buna dayanamaz diye beyne sinyal gider ve
kimi insan o esnada ŞOKa girer…
Peki, vücudumuzun bile bizden habersiz bu denli abartarak
yaşadığı korkudan kurtulmak mümkün mü? Evet… Panik atak düzeyindeki korkulardan
kurtulmak her ne kadar mümkün olsa da profesyonel yardım olmadan kendi başımıza
başarabileceğimiz işler arasında yer almamaktadır.
Korkulardan kurtulmak ya
da etkisini azaltmak için bazı önerilerde bulunmak istiyorum:
1) Öncelikle sakin bir zamanınızda korkunuza
odaklanın ve korkunuzun hayatınız üzerindeki etkisini düşünün. Korkunuz
olmasaydı nasıl bir hayatınız olurdu? Olumlu özellikleri bulun.
2) Korkunuzu adım adım yenmeye çalışın. Örneğin eğer karanlıktan korkuyorsanız bunu kademeli olarak yenmeye çalışın, tabi bu kademeler kontrollü ve her biri her gün tekrar edilecek ve 1 hafta sürecek şekilde devam edin:
a) Önce
ışıklı bir ortamda ancak yalnız başınıza durun
b) Işığın
kademesini biraz azaltarak ve yanınızda bir varken orada vakit geçirmeye
çalışın
c) Yanınızda
bulunan kişiyi odadan çıkarın ancak odanın yakınında bir yerde beklemesini
söyleyip yalnız başınıza loş ışıkta bekleyin
d) Işığın
kademesini biraz daha azaltın ve odanın dışındaki kişi yine odaya yakın yerde
beklemeye devam etsin.
e) Işığı
tamamen kapatmaya yakın bir konuma getirin ve bu şekilde yakınlarda biri varken
vakit geçirin.
f) >Son
olarak da ışığı tamamen kapatın. Kendinizi hazır hisstettiğinizde odanın
dışındaki kişinin tamamen uzaklaşmasını isteyin ve her zaman olumluyu düşünerek
odada durmaya devam edin.
3) Bu alıştırma devam etmeli ve olumluya odaklanma kısmından kesinlikle vazgeçmemelisiniz.
4) Korkularınızı ve endişelerinizi mutlaka paylaşın çünkü paylaşmak içinizdeki biriken adrenalini dengelemede size yardımcı olacaktır.
5) Kendinize ödüller verin, başardığınız her adım için sevdiğiniz bir etkinliği yapın.
6) Günlük stresten kurtulmak için günde en az 5 defa olmak üzere her defasında da 10 kere derin nefes alın. Nefesi burnunuzdan alıp ağzınızdan verin, alınan nefesin süresi veriş süresinin yarı olmalı. Örneğin 2 saniye burundan nefes alırsanız ağızdan veriş süreniz 4 saniye olmalı.
7) Her gün mutlaka şu egzersizi yapın: Bir kuklacının kuklasının iplerini bıraktığı gibi siz de kendinizi 90 derecelik bir duvar kenarına bırakın, yerde oturur vaziyette eller yanlara açık ve tamamen hiçbir kas kontrolü yapmadan bekleyin. Bu içinizdeki hislerin dinmesine ve daha dinç olmanıza olanak sağlayacaktır
Her korku kendi başına çözümlenemez, bazı durumlarda uzman yardımı almak gerekecektir:
a) Korkumuz uzun zamandır var ise ve üstüne gidemiyorsak
b) Çabalarımız ve gayretlerimiz korkuyu yenmede başarılı olmadıysa
c) Günlük yaşamımız, hayatımız ve
aktivitelerimiz bu korku sebebiyle ciddi kesintilere uğruyorsa
d) Öfke ve korku nöbetleri geçiriyorsak
e) Korkuyu atlatmak için içki, madde gibi
yanlış alışkanlıklar edinmişsek
f) Kendimize ve çevremize zarar veriyor ve
yaşam heyecanımız yok olmaya başlıyorsa
Bu
gibi durumlarda uzman yardımı almalı, problemi bu şekilde çözmeye çalışmalıyız.
UNUTMAYIN
Kİ KORKULAR ERTELENDİKÇE VE ÇÖZÜME KAVUŞTURULMADIKÇA BÜYÜME EĞİLİMİNDEDİRLER.