İlk Buluşma ve Ayrılık Vakti
Cinsellik bebeğin meme ile buluştuğu ilk anda başlar. Doğum
sonrasında bebeğin beslenme amacıyla annesinin memesini heyecanla arayıp
bulmasıyla başlayan bu dönem, bebeğin dış dünyayı içe alma deneyiminin ilk
bellek izini oluşturur. Bebeğin emmekten yalnızca karnı doyduğu için haz
almadığı kabul edilir. Annesinin memesini, meme yokken de kendi parmaklarını
emmesinin aynı zamanda oral nitelikli cinsel bir haz verdiği düşünülür.
Freud’un cinsel gelişimin ilk evresi olarak tanımladığı oral
dönemde erotojen bölge ağızdır:
…ve sütün ılık akışının uyarısı haz verici
duyumsamaların nedenidir… Memeden doymuş bir biçimde geri çekilen pembe
yanaklar ve çok mutlu bir gülümsemeyle uykuya dalan bir bebeği gören hiç kimse
bu tablonun ileriki yaşamda cinsel doyum ifadesinin bir prototipi olarak devam
edeceğini düşünmekten kaçamaz. (Freud, 2006, s.91)
Bu erken dönem, anneyle bebeğin yoğun bedensel ve duygusal
temasını içerir. Dolto’ya göre “bu ilk aylarda anne, bebek için erkek ve kadına
ait tüm niteliklere; yumuşak, yuvarlak, ancak sivri uçlu göğüslere sahiptir.
Süt bebeğinin bedeni anneyle değiş-tokuşlardan oluşmuş bir arzu bedenidir”. Bu
acı verici süreçte annenin duyarlı olması ve anlam vermesiyle beraber bu anları
bebeğine iletmesi sayesinde anne ve bebek arasında özgü bir dil oluşmaya
başlar.
Yeni doğum yapmış anne açısından bebeğine haz verici ve
doyurucu bir emme deneyimi sunmak oldukça acılı ve güç bir durum olabilir.
Dolto “kendi annesiyle iyi ilişkiler kurmuş annelerin çocuklarını kolaylıkla
emzirdiğini” söyler. Ancak bu kadar şanslı olmayıp acı çeken anneler bebekle
oluşan bağımlılıktan bunalarak emzirmekten vazgeçebilirler. Annelerin emzirmek
istememe hissi aralarındaki bağ sayesinde hissederek memeyi reddeden
bebeklerden söz edilir.
Dolto’ya göre “sütten kesme bebeğin doğumdan sonra yaşadığı
ikinci büyük felakettir ve en uygun zaman, bebeğin ilk dişlerinin belirdiği ve
nesneleri ağzına götürebildiği zamandır”. Memeden kesme zamanı çocuk doktorları
ile psikanalistlerin fikir ayrılığına düştüğü konulardan biridir. Çocuk
doktorları iki yaşına kadar anne sütü ısrarını sürdürürken psikanalister
memeden kesmenin iki yaş civarında başlayacak olan anal dönemle iç içe geçmemesi
gerektiğini düşünür. Aksi takdirde, çocuğun bağımsızlık kazanmaya yöneleceği ve
anal evrede hala memeye bağlı olan bir çocuk, her iki evrenin büyüme misyonunu
çatışmalı bir biçimde yüklenecektir. Sürekli emme eğilimi konuşma gelişiminde
de ketlenme oluşturabilmekte ve geç konuşma veya kekemelik gibi sorunlara yol
açabilmektedir.
Bebek memeden doğru zamanda ayrılmalıdır. Ayrılık vakti
bilinmeli ve dönemler birbirine girmemelidir. Sonunda ayrılık vakti gelip
çatmıştır ve kayıp yaşanmalıdır ancak bu ayrılığın sonucunda bebek dünyanın
bütün besinlerini ve tatlarını kazanacaktır.
Ahmet Fidan
Merhaba. Ben Ahmet Fidan. 2000 yılında Muğla'nın Marmaris ilçesinde doğdum. İzmir'de yaşıyorum. Sakarya Üniversitesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde son sınıf öğrencisiyim.