İletişim ve Kültür
Kültür kavramı, tarihsel gelişim sürecinde toplumların tüm maddi manevi değerleri ile bu değerlerin sonraki nesillere aktarımı için kullanılan araçların bütünü olarak tarif edilmiştir. İletişim, insanlığın varoluşundan bu yana kendini ifade etme biçimi olarak, tüm kültürlerin oluşum sürecinde ortak bir kavram olarak çok kez tanımlanmıştır. Toplumsal yaşamdaki ilkel iletişim kurma güdüsü, değişen dünya ve gelişen teknoloji yapıları ile birlikte yerini daha farklı karmaşık mesajları iletme amacına yöneltmiştir. Toplumların kendi kültürlerini meydana getirdiği bu sembolik biçimlerin öğrenilmişliği ikonlar için daha az gerekmekte olduğu tartışılmaktadır.
Her algılama
ve yorumlama süreci, en az bir gösterge, gönderen ve gönderilen oluşmaktadır.
Kültürel uyaranlar, ancak yorumcu o uyarana ait bilgilere sahip ise bu mesaj
algılanabilmektedir. Yine bu uyaranların yorumcu tarafından anlamlandırma
sürecinde benzer kodları kullanarak analiz yapan kişiler, aynı kültürel
topluluğa ait bireyler olarak kabul edilmektedir. Ancak, bir bildiriyi taşıması
için oluşturulan ikonlar, yorumlama süreçleri birbirine ne kadar benzer olursa
olsun, aynı kültüre mensup olan kişiler tarafından bile büyük ölçüde farklı
biçimlerde algılayabilmektedir. Bu bağlamda, sadece toplumların değil, o
topluma ait kişilerin de kendi zihinsel kültürünü geliştirmiş olması, günümüzde
herhangi bir bildiri için oluşturulmuş ikon tasarımının ilettiği anlamsal
bütünlüğünü bozmak ile birlikte, aynı kültür yapısına ait olma yargısına
bakmaksızın iletilmek istenilen mesajın öğretilme gereksinimi olduğu kanısına
varılabilir.