İKİNCİL TRAVMA
Son zamanlarda kendinizi;
*Yorgun
*Hayata karşı isteksiz
*Belirgin bir enerji düşüklüğü hali
*Bedende kasılma hali
*Geçmiş travmatik anıları düşünürken buluyor musunuz?
Cevabınız evetse “ikincil travma” yaşıyor
olabilirsiniz. Peki nedir bu ikincil travma durumu?
Kötü ve çarpıcı bir anı yaşamak, deprem, sel gibi
doğal afetlere maruz kalmak kişide travmaya sebep olabilir. Ancak travmatik
duruma doğrudan maruz kalmayan ve olaya şahit olan ya da sosyal medya aracılığıyla
olayı izleyen kişilerde duygu durumu değişikliği gözlenmektedir. İşte buna
ikincil travma diyoruz. Olayı direkt yaşamasak da gördüklerimiz ve duyduklarımız
beynimizdeki ayna nöronlar tarafından zihnimize yaşatılır. Bunun sonucunda da
olayı yaşamamış dahi olsak, olayı birincil yaşayan kişilerin travmatik
davranışlarına benzer davranışlar sergilemeye başlayabiliriz. Bunun en belirgin
belirtileri de yukarda bahsettiğim şekilde olmaktadır.
Yakın zamanda yaşadığımız deprem, ülkemizin bazı bölgelerinde
hakim olan sel felaketleri ve dünyada süren savaşları takip etmek, videoları
izlemek ve bunun üzerine konuşmak bazı bireylerde ikincil travmayı tetikleyebiliyor.
Özellikle çocukların da olduğu ortamlarda bu konuları
konuşmak, tv’de haberleri takip etmek, sosyal medyadaki paylaşımları çocukların
yanında açmak çocuklarda, yetişkinlerden daha fazla olumsuz duygu ve
davranışlara sebep olmaktadır. Çünkü çocukların stres ve gerginlikle başa çıkma
becerileri yetişkinlere oranla oldukça düşüktür. Çocuklardaki belirtiler
yukarıda değindiklerime ek olarak;
*Gece korkuları
*Kırılganlık ve hayata karşı negatif bakış
*Kabus görme
*Kekemelik
*Öfke nöbetleri
*Tırnak yeme
*Küçük yaşlarda alt ıslatma şeklinde ortaya
çıkabilmektedir.
Yetişkin olsun ya da olmasın bazı kişiler ikincil
travmaya daha yatkındırlar. Bu kişilerin genel özellikleri şöyledir;
*Çok hassas yapıya sahip insanlar
*Benzer travmatik geçmişi olanlar
*İzlediği ya da duyduğu travmatik olayı araştırıp
derinlemesine öğrenenler
*Stresle başa çıkma becerisi zayıf olanlar
*Bebeklik ve çocukluk çağından dönemsel gereksinimleri
karşılanmamış bireyler (güven, aidiyet vb.)
İkincil travmalarda tedavi ve sağaltım genelde psikoterapi
ile mümkün olmaktadır. Kabul kararlılık terapisi, EMDR terapi gibi teknikler bu
tip travmayı azaltmada etkili olmaktadır ancak terapi seçeneğinden önce atılabilecek
en önemli adım travmayı oluşturabilecek görsel işitsel uyaranlardan
kaçınmaktır. Tv, sosyal medya ya da kulaktan dolma bilgilerden uzak durarak
kendinizi ve çocukları bu tip travmadan uzak tutabilirsiniz.
Kendimizi tanıyarak oluşturacağımız davranış şekillerimiz
hem bizi hem de çocukları korumak adına atacağımız en güçlü adım olacaktır.