Her Bitişe Yeni Bir Başlangıç Eşlik Eder
Her
Bitişe Yeni Bir Başlangıç Eşlik Eder
Yaşamınızdaki henüz hazır olmadığınız bir şeyin hayatınızdan çıkması sizin yas ya da kayıp hissi yaşamanıza sebep olabilir. Aniden yaşamınızda bir konu da sonlanma gerçekleştiğinde ilk olarak şok etkisi yaşayabilirsiniz. Örneğin: Severek çalıştığınız bir işiniz vardır ve iş yeri küçülmeye gidiyordur ve sizi işten çıkarırlar, siz işinizi sevdiğiniz ve işiniz de başarılı olduğunuz için işten çıkarılmayı beklemiyordunuz bu sizde şok etkisi yaratır. Durumu kabullenmekte zorlanırsınız, işinizde kalmak istersiniz ama bu artık mümkün değildir. İşte tam da burada bir kayıp duygusu gelir bu kayıp duygusu yas sürecine benzerdir. Maddi olanaklarınızın ve işteki çalışma arkadaşlarınızdan ayrılmak kayıp hissini oluşturur. Bu hisse niye ben, neden ben sorgulamaları eşlik eder, sadece tek sizin başınıza gelmiş gibi hissedersiniz.
Oysa ki hayatınızda her zaman
bitişler ve başlangıçlar olur ve de olacaktır. Bitişler ve yeni başlangıçlar
birer döngüdür. Her bitişe yeni bir başlangıç eşlik eder, bir dönem kapanır
yerine yeni bir dönem gelir. Düşünsenize anne karnındaki bebektiniz, saklı
cennetteydiniz, acıktığınızda plasenta ve kordon aracılığı ile annenizden gelen
besinlerle besleniyordunuz, doğum ile saklı cennetten çıkmış oldunuz doğum için
ilk travma denir, ilk travmaya bir bitiş ve yeniden başlangıçta diyebiliriz.
Anne karnı döneminin sonlandığı dünya anada ilk aldığınız nefes ise yeni bir
başlangıçtır. Anne karnından çıktıktan sonra tekrar anne karnına dönemezsiniz
işte hayatınızda herhangi bir bitiş olduğu zaman da eskiye dönmeniz mümkün
değildir tıpkı anne karnına dönemeyeceğiniz gibidir. Dünya anaya geldiğiniz
andan itibaren kendinize ait bir yaşam oluşturmaya başlarsınız, her ne kadar
annenizin bunda rolü büyük olsa da bu yaşam sadece size ait olacaktır. Annenizin
etkisi de bir yere kadardır çünkü aynı ailede büyüyen iki kardeş bile birbirine
karakter olarak benzemeyebilir. Tutunmak istedikleriniz hayatınızda eksik olanı
onunla tamamlama arzusundan geliyor olabilir, bir nevi kendinizle yüzleşmekten
kaçınma da denilebilir. Oysa ki hayatınızdaki bir konu sonlandığında artık
bununla yüzleşmeniz gerekebilir, bazen buna hazır olmayabilirsiniz, bu sizi üzgün
hissettirebilir. Hayatınızda eksik olan konular genellikle dışa dönük
biriyseniz toplumda sevilmek, değerli olmak, popüler olmak, tanınan olmak,
işinde başarılı olarak bilinmek, okulda başarılı ve popüler olarak tanınmak gibi
konular üzerine olabilir. İçe dönük biriyseniz toplum sizi pekte
ilgilendirmeyebilir, kendi halinizde işinize, okulunuza gidip gelebilirsiniz.
Dışa
dönük birisi bir anda toplum tarafından dışlanırsa bu onun için oldukça sarsıcı
olabilir, oysa ki içe dönük kişinin zaten arkadaş sayısı azdır toplumla ve
toplumun değer yargısı ile ilgilenmez. Gün sonunda yaşanılan his evrenseldir.
Dünya ana üzerindeki her kişi hayatından birisi aniden çıktığında üzülür,
işinden çıkarıldığında üzülür, okulda zorbalığa uğradığında üzülür, üzülme
hissi evrenseldir. Verilen tepkiler özneldir, bu kayıp hissini ne kadar süre
devam ettireceği kişinin psikolojik sağlamlığına göre değişkenlik
gösterecektir. Yeni bir duruma adapte olma süreci kişiden kişiye değişecektir.
Hayatınızda oluşan herhangi bir bitiş yeni bir başlangıcın oluşumuna zemin hazırlar
ve bu yeninin nasıl oluşacağı ve yeni ile nasıl bir süreç yaşayacağınız tamamen
sizin kişisel tercihinize bağlıdır. Sonlanmaya kucak açabilen birisi aynı
zamanda yeniliğe de kolayca kucak açacaktır. Yenilenmeden, değişmekten ve
dönüşmekten korkmayınız sonuçta ‘’ Değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir’’
her şey değişir ve dönüşür, bu bir döngüdür tıpkı bebeklikten, çocukluğa,
çocukluktan ergenliğe ve ergenlikten yetişkinliğe olan yaşam yolculuğunuz
gibidir.