HATAYI NEREDE YAPIYORUZ?
Bugüne kadar çocuk gelişiminde nice yazılar yazıldı, nice cümleler ve tavsiyeler verildi. Ancak görüyorum ki bilgi arttıkça bilgi hamalı olup uygulamada ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Velilerin bana en çok sordukları konuların başında çocuğumuzun davranışlarını nasıl değiştiririz oluyor. Her konuyu şakaya vuran ancak ciddi bir işle karşılaştığında afallayan çocuklar, problem çözmede neden bu kadar basit ve yanlış hareket ediyorlar. Eskinin büyümüş de küçülmüş dediği çocuklar şimdilerde sadece dil gelişimi ve sözlü mukavemetle ölçülür olmuş halbuki karşılaştığı ufacık bir engeli aşmayı denemeyip ağlamaya başlayan 10 yaşındaki çocuklar normal bir gelişim evrelerini mi gösteriyor? Kişilik bir bütündür. Uygun gelişim döneminde uygun dönütler verilmeyen çocuklar sonraki yaşamlarında sorun anında başa çıkma yollarından bihaber afallayabiliyorlar.
Tüm bunlara Erikson’un kuramı temelinde değineceğim.
Bebeklik(0-2
yaş) döneminde temel güven duygusu karşılanmamış çocuklar dışa karşı daha
güvensiz, problem çözmede daha pasif kalmaktadır. Temel güven duygusu doğumdan
hemen sonra verilmeye başlanmalı, çocuğun bakımı, yeme içmesi aynı kişiler
tarafından düzenli yapılırsa temel güven duygusunun temeli atılmış demektir. Aksi durumda çocukta/bireyde şunlar görülür:
Dış dünyaya ve
insanlara karşı hissedilemeyen güven duygusu
Sosyal
ilişkilerden kaçınma
İçe kapanıklık
Bazı
durumlarda antisosyal kişilik ve suça meyilli olma
Yaptığı
işte etrafa ürkek bakma ve emin olamama
Tek
başına problem çözmede kendini yeterli görmeme
İçe
kapanma ve hata yapma korkusuyla yalnız kalmayı talep etme
Oyun
oynarken oyun kurucu olamayıp dışta kalma
Bu dönem
çocukları çok soru soran, her şeyi merak eden ve korkusuzca her işe girişen bir
profil izlemektedirler. Çocuklarla beraber oyun oynamak, onların sorularına
sıkılmadan cevap vermek, öğrenme isteklerini desteklemek gelişimin püf
noktalarındandır.
Cinsiyet
duygusu ve cinsiyete özgü rol edinme yine bu dönemde görülür ve bitip
tükenmeyen cinsiyetçi sorulara tatmin edici cevaplar verilmeyip çocuk
terslenirse bundan sonraki süreçte soru sormak yerine suçluluk duygusuyla
hareket edecektir.