EVLİLİK DOYUMU, UYUMU VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER
- Hayatımızın belirli dönemlerinde kritik yaşam dönümleri yaşarız. Okul seçimi, meslek seçimi gibi evlilik de seçeceğimiz eş ile hayatımızı uzun vadede olumlu ya da olumsuz tecrübeler yaşamamıza neden olmaktadır. Aşk dediğimiz şey, aynı öfke gibi bir duygudur. Nasıl öfke duygusu sürekli aynı şiddetle devam etmiyorsa aşk duygusu da ilk baştaki gibi devam etmez, zaman içerisinde azalır. Genelde herkesin kafasında aşk evliliği mi yapmalıyım yoksa mantık evliliğimi ikilemi yaşanır. Aslında somutlaştırmak gerekirse aşk evliliğinde duyguları derecelendirecek olursak, 100 en yüksek seviye olarak başlar zamanla ortaya doğru düşer. Çünkü her zaman aynı şiddette olamaz, buna bizim bünyemiz de dayanamaz. Aşık olduğumuz zaman iştahımız kesilir, yemek yiyemeyiz, uyuyamayız, neredeyse sürekli düşünerek günlük hayatla bağlantımız kopma noktasına gelir. Mantık evliliğini düşünecek olursak da sıfır noktasından ya da biraz daha yüksek bir noktadan başlar ve o da zaman içerisinde ortalarda bir yere gelecektir. Eğer uyumlu, iyi bir iletişim varsa orta noktada buluşulur. Tatbikî bu konu tartışmaya oldukça açıktır ama önemli ortak olan nokta evlilik içindeki iletişimdir. Çiftlerin birbirini çok iyi tanıyabilmeleri, iletişim içinde birbirini değersizleştirecek etiketlerden uzak kalmaları yani “sen zaten hep böylesin, sen zaten hep bunu yaparsın.” vb. gibi olumsuz geribildirimle ilişkiyi olumsuz yönde etkiler. Evlilik sürecinde genelde çiftler flört döneminde çok farklıydı evlenince her şey değişti şeklinde söylemlerde bulunurlar. Buna şöyle diyebiliriz; aşk bir hastalıksa tedavisi evliliktir. Yani evlenince, aynı evde yaşamaya başlandığında her şey bir anda ortaya çıkmaya başlar. Birden çorabı yere atmalar, diş macununu ortadan sıkmalar gibi çiftler arasında bir takım çatışma konuları ortaya çıkabilir. Bu çatışmaların altında yatan dinamikleri çok iyi belirleyebilmek gereklidir. Evlilik sürecinde sorumluluk paylaşımı ve evlilik doyumunun yüksek olması çiftler açısından çok önemlidir.
- Evlilik doyumu nedir peki?
- Evlilik birliği karşılıklı olarak sürdürülecek olan sevgi, saygı, hoşgörü, güven, sadakat sağlıklı etkileşim ve iletişim gibi bir çok unsurla şekillenir. Evlilik doyumu ise ilişkilerin bu unsurlar çerçevesinde eşlere göre algılanan dereceleridir. Eşlerin beklentilerinin ya da ilişkiye dair ihtiyaçlarının karşılıklı olarak karşılanıp karşılanmaması, ilişkilerindeki mutluluk hali, olumlu ve olumsuz duyguların yaşanmasıyla çıkan durumdur. Sağlıklı bir aile için gerekli olan en temel şeylerden biri de aile üyelerinin bireysel olarak farklılaşmalarıdır. Bu farklılaşma aileden kopmak olarak anlaşılmamalıdır. Ben olabilmenin sorumluluklarını alarak birlikte olabilmek, ailedeki ilişkilerin daha fonksiyonel olmasını sağlayacaktır. Bu anlamda evlilikte doyum ne kadar yüksek olursa evlilik süreci de o kadar sağlıklı yürütülür. Şimdilerde internette, popüler kadın/erkek dergilerinde mutlu evliliğin sırları adı altında bir çok seçenekler türedi. Evet, bunlar etkili olabilir ama bazen ana yapıyı gözden kaçırabiliyoruz. Bu fikir opsiyonları daha çok iyi olan bir evliliğin cilasıdır diyebiliriz. Ana yapıda çiftler mutlu değilse bunlar sadece görüntüden ibaret olup bir tarafın daha çok emek harcayarak hayal kurmasına neden olabilir. Mutlu evliliğin sırrı var mı? Aslında eşiyle sohbet edebilen bir kadın, bir erkek karşılıklı muhabbetten zevk alabiliyorsa genellikle evlilikleri daha uzun sürüyor. Belki o kadar listelenen yazıların aksine sohbet edebilmek işe yarayan yöntemlerin en başında geliyor. Bazen bazı insanlar daha suskundur. Kendilerini daha içlerinde yaşarlar ve daha az ifade ederler. Bu evlilik içinde değiştirilmesi gerekilen bir davranıştır. İllaki geveze olunmasına da gerek yoktur tatbikî; yaşantılardan bahsedilir, çevrede görünenlerden ya da televizyonda izlenilenlerden bahsedilir.. Yeter ki diyalog olsun. Bir de birbirinden hiç ayrılmayan çiftler vardır. Her daim birlikte olurlar. Ancak şu vardır ki, ilişkiler çok uzak olmaktan ziyade çok yakın olmaktan sıkıntıya uğrayabiliyor. Kişiler kendilerine özel zaman ayırmıyorlar, haftada 7/24 birlikte oluyorlar. Bu insan psikolojisine çok uygun bir durum değildir. Kendimize en azından hayatımızın ’u kadar bir zaman dilimini ayırmamız gerekir. Yani bireysel ayrılan zamanlar ilişkinin uzun vadede daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Bir diğer nokta da ortak sosyal alanlarda buluşabilmek ve bundan keyif alabilmektir. Eşlerden biri dışarda zaman geçirmeyi seviyor ama diğeri de hiç dışarı çıkmak istemiyor. Bir süre sonra çiftler bunu kabulleniyor ama ister istemez şöyle bir durum ortaya çıkıyor: eşlerden biri dışarıda biri evde! Bu bir süre sonra yabancılaşmaya, farklı bir duruma evrimleşerek çiftlerin birbirinden kopmasına neden oluyor. Birbirleri ile ortak zaman geçirmekten hoşlanıldığı etkinlikler bulunması, keşfedilmesi çok önemlidir. Bir diğer nokta ise tartışmayı becerebilmek, tartışmaları yönetebilmektir. Hiç tartışmamak süper, mükemmel olmak bir tarafın aşırı fedakarlık gösterdiğini ve de sağlıksız bir duruma işaret eder. Arada sırada tartışabilmek önemli, sağlıklı bir ilişkinin göstergesidir. Ama her tartışma büyük öfke nöbetlerine, sinir krizlerine dönüşüyorsa eşler tartışmayı bilmiyor, beceremiyor demektir.
- O yüzden bu noktada eşlerin birbirlerini değil kendilerini değiştirmeye başlaması gerekir. Evlilik doyumunu etkileyen faktörlere değinecek olursak bunlardan biri iş ve kariyer hayatı diyebiliriz. Kişinin mesleği ve evliliği arasındaki olası etkileşimler çok fazladır ve bu durum karmaşık olabilir. Evliliğin istikrarı üzerine iş ve kazanç etkisi bazı ilişkilerde tutarsızlık yaratıyor olsa da genel olarak bireylerin iş doyumu kendi evlilik doyumu eşlerin evlilik doyumunu etkileyebilir. Ancak tek başına ne mali istikrar ne de zenginlik evlilik doyumunu doğrudan etkiler. Bireyler evlendiğinde karı-koca olmakla ilgili roller üstlenmektedir. Eşler karı-kocaların davranması gerektiği roller ile ilgili fikir sahibi olduklarından beklentilerle bir araya gelmektedirler. Kendi ailelerinden, yetiştikleri çevreden gördükleri rolleri kendi eşlerinden bekliyorlar. Aslında kültürel ve aile yapıları da evlilik doyumunu etkiliyor. Evlilikte en önemli olan iletişimdir. 3 türlü iletişim vardır. Bunlar; sağlıklı iletişim, çatışmalı iletişim ve iletişimsizliktir. Sağlıklı iletişim içinde olan çiftler doğruyu yanlışı her şeyi konuşabilen çiftlerdir ve evlilik doyumu yüksek olur. Ancak bir konuyu konuşurken sesler yükseliyorsa, kavgalar ortaya çıkıyorsa en kötüsü de şiddete dönüşüyorsa burada çatışmalı iletişim vardır diyebiliriz. Bunların içerisinde en kötüsü iletişimsizliktir. Çatışmalı iletişimde çiftler kavga da ediyor olsa sorunu çözmek için çabalıyor ancak nasıl çözüm bulacaklarını bilmediklerini görebiliriz. Ancak iletişimsizlik varsa birbirine yabancılaşmış, uzaklaşmışlarsa böyle durumlarda evlilik yıkılmaya daha yakındır.
- Psk. Dan. Zeynep FIRTINA
-