blog-image

Çocuk ve Terapi

“Çocuk nedir?” Kendimize ve çevremize bu soruyu yönelttiğimizde alacağımız cevaplar da farklılık göstermektedir. Herkesin hikayesi çok olduğu gibi herkesin çocukluk dönemi de aynı değildir. Sahi çocuk nedir? Bu soruyu çevreme yönelttiğimde aldığım bazı cevaplar şunlar; “Ailede söz sahibi olmayan ve hiçbir şeyin farkında olmadığı düşünülen birey.”, “Kendisini çıkardığı ses ve yaptığı yaramazlıklar ile ifade etmeye çalışan bir varlık.”, “Kendisine bakamayan ve bakıma muhtaç olan ailenin bir parçası.”, “Sevgi gösterilmesi ve ilginin eksik tutulmaması gereken bir birey.” Aldığım bu farklı cevaplardan yola çıkarak soruyu sorduğum kişilerin çocukluk dönemlerinin tahmin edilmesi de güç değildir. Çevremde bu soruyu sorduğum kişilere “Peki senin çocukluğun nasıldı?” sorusunu yönelttiğimde ise aldığım cevaplar “Çocuk nedir?” sorusuna verilen cevaplara yakındı. Çocuğun tanımına gelecek olursak, çocuğun tanımını en iyi kendimiz biliriz diyebiliriz. Çünkü verilen cevaplara karşı çıkmak pek de mümkün değildir.

Çocuklar ebeveynler tarafından anlaşılması güç bireylerdir ya da anlaşılmak istenmeyen bireyler de diyebiliriz. Çocuklarında sorun olduğunu düşünen ve hareketlerini anlamlandıramayan bazı ebeveynler çocuklarını terapiste getirirler.

Winnicott çocuğun semptomlarına saygı göstermenin önemli olduğunu söylemiştir. Çünkü çocuğun, ruhsal gelişiminde çatışma yaratan bir olayı simgeleyebilmesi için semptoma gereksinmesi vardır. Semptom çocuğun anlamına erişemediği bir dil olarak karşımıza çıkar ve ebeveynlere yöneliktir. Çocuğun semptomları ebeveyndeki bir sıkıntı veya rahatsızlığı dile getirebilir. Çocuğun semptomları, ebeveynlerin kaygısı karşısında hissettiği kaygı ve çaresizliğe karşılık gelir. Çocuk terapide aslında ebeveynlerinin sözcüsü durumundadır. Kendi anne babaları ile olan sıkıntılarını dile getiremeyen ebeveynler çocukları vasıtasıyla terapiste bu konuları aktarırlar.

Ebeveynler çocukların gizemli dilinin arkasına saklanır ve kendileri yerine çocuklarını terapiye götürür. Çocukları vasıtasıyla kendi anne babaları ile çözemediği sıkıntıları çözmeye çalışırlar. 

https://newspdr.com/

Ahmet Fidan

Merhaba. Ben Ahmet Fidan. 2000 yılında Muğla'nın Marmaris ilçesinde doğdum. İzmir'de yaşıyorum. Sakarya Üniversitesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde son sınıf öğrencisiyim.

Binlerce Mutlu Öğrenciye Katılın!

Bültenimize abone olun ve en son haberleri ve güncellemeleri alın!