blog-image

AROMATİK KOKULARIN PSİKOLOJİK ETKİLERİ


AROMATERAPİNİN İNSAN PSİKOLOJİSİNE ETKİLERİ

İnsanın ruhunda denge durumu sarsıldığında yahut bedeni bir arıza ortaya çıktığında geçmişten bu yana insanlar tarafından çeşitli çareler aranmıştır. Bunlardan birisi 5000 yıllık tarihe sahip aromaterapidir. Aromaterapi bitkilerden elde edilen esansiyel yağların insanın psikolojik ve fizyolojik tedavisinde kullanılan iyileştirici alternatif bir yöntemdir. Güzel kokuların insan ruhunda kendine has etkisi eski çağlardan itibaren bilinmektedir. Nitekim Orta Doğu, Eski Mısır, Çin tıbbında çiçek ve bitki kokuları yaygın olarak kullanılmıştır.

            Bitkilerin özünün insandaki dengesizlikleri düzelttiği yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla beraber insanların yaklaşık 10.000 adet kokuyu duyabildiği ve hatırlayabildiği de bilinmektedir. Koku duyusunun diğer dört duyumuz kadar bilimsel araştırmalarda öne çıkarılmamış olması alan yazınında kapatılması gereken bir boşluk olarak değerlendirilebilir. Buna rağmen yine de literatürde kokuların insan beynine ve ruhuna etkisine dair pek çok çalışma bulunmakta ve bu çalışmalar bizlere kokuların psikolojik ve fizyolojik bozukluklarda oldukça olumlu etkilerinin olduğunu göstermektedir.

            Psikoloji bilimi konusal genişliği sebebiyle birçok alanla etkileşim içindedir. Fakat bu uyaranlar içerisinde belki de en az üzerinde durulan uyaran koku duyusu olmuştur. Oysa koku duyusunun insanın ruh halinden hafıza gücüne; demans, şizofreni, parkinsondan kaygı ve duygu durum bozukluklarına (depresyon, bipolar vb.) kadar etkili olduğunu yapılan birçok çalışmadan kolaylıkla anlayabilmekteyiz.

Kokular insanı birçok açıdan etkileme gücüne sahiptir. İşte bunlardan bir tanesi de duygu durumumuz. Beynimizin duygularla ilişkili bölümü olan amigdala kokularla da yakından alakalıdır. Lavanta, portakal, vanilya gibi bazı kokuların duygu durumumuzu olumlu etkilemesi de bu sebepledir. Kokuların bunun yanı sıra rahatlatıcı ve uyarıcı özellikleri de bulunmaktadır. Örneğin nane ve biberiye kokusu uyarıcı özelliği ile bilinir. Hatta performans gerektiren görevlerde bu uyarıcı kokuların bilişsel esnekliğe katkıda bulunup kişiyi rahatlattığı çalışmalarla sabittir. ‘’Bu koku beni çok rahatlatıyor.’’ cümlesi de böylelikle haklı çıkmaktadır.

Modern tedavi yöntemlerinde yerini alan aromaterapi kokuların tam da bu etkileri üzerinde durmaktadır. Kaygıyı azaltma, uyku bozukluğunu giderme, demans gibi rahatsızlıkların semptomlarında oluşturduğu iyileşme sebebiyle yaşam kalitesini artırma gibi etkileri bulunan aromaterapinin yan etki düzeyi de oldukça düşük olarak görülmektedir. Fakat yine de uygulayıcıların hekim olmasına ve ürünlerin de bilgi sahibi eczacılar tarafından önerilmesine dikkat edilmelidir. Bununla birlikte bu yöntemin hamilelerde kullanımı da sıklıkla istenmeyen bir durumdur.

Kokuların bize bir şeyleri anımsattığı çok olur. Çalışmalarda özellikle duygusal anılarda kokuların diğer duyularımıza nazaran bilgiyi belleğe çağırmada daha işlevsel olduğu görülmüştür. Anımsanan şeylerin de genellikle pozitif hatıralar olduğu saptanmıştır. Özetle araştırmalar kokuların hatırlamayı kolaylaştırıcı, duygu durumunu olumlu etkileyen, dikkati artıran ve kişiyi yatıştıran etkileri olduğunu ortaya koymaktadır.

            Güzel kokuların güzel duyguları, kötü kokuların ise kötü duyguları uyandırdığı tespit edilmiştir. Farklı çalışmalarda portakal ve lavanta kokularının duygu durumu pozitif hâle getirdiğini ve kaygıyı da azalttığını görmekteyiz. Yine nane ve biberiyenin uyarıcı, mügenin ise rahatlatıcı etkisi öne çıkmaktadır. Yine başka bir araştırmada yaratıcılık gerektiren bir görev öncesi ortama sıkılan mandalina kokusunun etkisiyle katılımcıların yaratıcı fikirlerinde artış tespit edilmiştir. Lavanta yağıyla yapılan masajın yahut yastığa damlatılan birkaç damlanın uyku bozukluğuna iyi geldiğini, uyku kalitesini artırıp uykuya dalmayı kolaylaştırdığı da bilinmektedir. Bir çalışmada lavanta kokusunun öğrencilerin stresini azaltarak sınav performansını olumlu etkilediği görülmüştür. Japon işçiler üzerinde yapılan bir çalışmada ise solunum yolu ile alınan aromaların işçilerin stresini azaltıp dikkatlerini ve performans düzeylerini artırdığı görülmüştür. Başka bir çalışmada gül yağının öğrenme ve hafızada olumlu etkileri olduğu tespit edilmiştir.

Bergamot, limon çiçeği, yasemin, lavanta, gül ve sardunya gibi esansiyel yağların antidepresan etkileri olduğu yapılan çalışmalarda öne sürülmüştür. İnsanlarda yapılan aromaterapi araştırmalarında ise; papatya, lavanta, baharatlı elma, okaliptüs ve sardunya yağının verilmesinden sonra ruh halinin düzeldiği gözlenmiştir.

Sufizimin sembolü olan gül bitkilerin anası kabul edilir. En az toksik olan yağ onun yağıdır. Suya damlatılıp içilebilme özelliği de bulunur. Gül baş ağrısı, sinirsel gerginlik, çarpıntı, uykusuzluk, cilt iltihabı ve depresyon gibi durumlar üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Derin ve sakin solunumu teşvik etmektedir. Osmanlıda bazı padişahların abdest sonrası vücutlarına gül suyu sürdükleri bilinmektedir. Sandal ağacı aroması, mercan köşk, adaçayı negatif duygu durumuna iyi geldiği tespit edilen diğer bitkilerdendir. Biberiye ise konsantrasyon ve hafıza üzerinde etkili olmaktadır.

Masaj, soluma, banyo, lokal uygulama gibi farklı formlarda uygulanan aromaterapinin hemşirelik uygulamaları arasındaki en yaygın formları soluma ve masaj olmaktadır. Doğum sonrası yaşanan orta şiddetli depresyona aromaterapinin olumlu sonuçları gözlenmiş ve yapılan farklı araştırmalarda annelerin annelik hüzünlerini iyileştirici etkisi saptanmıştır. Buna ek olarak aromaterapi sonrası anne ve bebek arasındaki bağın da olumlu etkilendiği görülmüştür. Emziren annelerde yapılan aromaterapi araştırmasında ise annelerde gevşemeyle birlikte azalan stres ve yorgunluk hissinin süt miktarını da artıracağı düşünülmektedir. Aromaterapinin orta yaş depresyonunda ya da menopoz dönemi depresyonlarına da olumlu sonuçları görülmüştür.

Tüm bu çalışmalardan elde edilen bilgiler ışığında alternatif iyileştirici bir yöntem olan aromaterapinin, insan üzerinde belirgin etkilere sahip olduğu görülmektedir. Bu yöntemle bitkinin özü, insanın özü olan ruha şifa olarak sızmakta ve modern tıpta bu yöntem giderek daha fazla öne çıkmaktadır.


KAYNAKÇA

Akben, C. Coşkun, H. Aromatik Kokuların Bilişsel ve Duygusal Etkileri
Üzerine Bir İnceleme. Kalem Eğitim ve İnsan Bilimleri Dergisi 2018, 8(1), 215-235, doi: 10.23863/kalem.2018.101

Akben, C. (2022,06,18). Hayatımızı yöneten kokular. ONTO. https://www.ontodergisi.com/sayilar/hayatimizi-yoneten-kokular

Çişti, M. (2019). Sufi Tıbbı. (Tekümit, H. Çev.). İstanbul, İnsan.

Öz, M. Duygu Durum Bozukluklarının Tedavisinde
Aromaterapi Uygulamaları. Geleneksel ve Tamamlayıcı Anadolu Tıbbı Dergisi 2020,2(3):42-50

Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Yıl:2018/1, Sayı: 40
Review of the Faculty of Divinity, University of Süleyman Demirel Year:2018/1, Number: 4

Tayfun K. Aroma Terapi J Biotechnol and Strategic Health Res. 2019;3(Özel Sayı):67-73 DOI:bshr.548407

Varışoğlu, Y. Güngör Satılmış, İ. Preterm doğumlarda anne sütü ve anne sütünü artırmaya yönelik alternatif yöntemler. 2(2), 99-113.

 



https://newspdr.com/

Melike Yavuzay

16.11.1999 Kandıra Kocaeli'de doğdum. Uludağ Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden 2021 yılında mezun oldum. Oyun Terapisi ve Bilişsel Davranışçı Terapi uygulayıcısıyım. Psikoloji alanında yazı ve makalelerim bulunmaktadır.

Binlerce Mutlu Öğrenciye Katılın!

Bültenimize abone olun ve en son haberleri ve güncellemeleri alın!